Doğru Beslenmenin ve Düzenli Kontrolün Diş Sağlığına Faydaları

Doğru ve sağlıklı beslenmek ağız ve diş sağlığı için de oldukça önemlidir. Uzmanlar, sağlıklı dişler için kişilerin beslenme düzenlerini gözden geçirmelerini tavsiye etmektedir. Özelikle diş ve diş eti hastalıklarının en temel sebeplerinden birisi de sağlıklı bir beslenme düzenine sahip olmamaktır. Diş sağlığını koruyabilmek için; asitli, şekerli, yapışkan gıdalardan ve sigara tüketimi gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durmak gerekir.

Doğru beslenmenin yanı sıra, düzenli olarak 6 ayda bir diş kontrolüne gitmenin de önemi büyüktür. Ağız ve diş sağlığını korumak için diş kliniklerine düzenli kontrole gitmek, çürüklerin ve diş kayıplarının önlenmesine vesile olur. Diş kliniği seçiminde her hastanın dikkat ettiği belli başlı detaylar vardır. Bu dikkat edilmesi gereken detayların ardından doğru beslenmenin ağız ve diş sağlığına etkileri hakkında bilgi verilecektir.

Diş Kliniği Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Ağız ve diş sağlığı sorunları, kişilerde genellikle korku ve endişeye sebep olmaktadır. Diş hekimi koltuğuna oturmanın geçmişten günümüze insanlarda bir tedirginliğe sebep olduğu bilinmektedir. Fakat günümüzde teknolojinin de gelişmesiyle, ağız ve diş sağlığı problemleri olabildiğince acısız şekilde tedavi edilmekte ve tedavi süresi de en kısa sürede tamamlanmaktadır. İstanbul Dental Care alanında uzman kadrosuyla, ihtiyaçlarınıza en uygun tedavi yöntemini uygulayarak sağlıklı dişlere kavuşmanız için hizmetinizde!

Ağız ve diş sağlığı için hastaneler tercih edilebildiği gibi özel diş kliniği gibi kurumlar da tercih edilmektedir. Kişiler tercih edecekleri diş kliniğinin lokasyon olarak kendilerine yakın olmasını tercih etmektedir. Diş kliniği açmak isteyen hekimler de, şehir merkezi gibi kalabalığın yoğun olduğu adresleri değerlendirebilirler. Diş kliniği açma maliyeti, lokasyona ve laboratuvarda kullanılan malzemelerin kalitesine ve dekorasyon detaylarına göre farklılık gösterir.

Diş kliniği açmak isteyenlerin ilk olarak merak ettiği konuların başında “Diş kliniği açmak kaç para?” sorusu yer alır. Maliyet hesaplaması yapılabilmesi için az önce bahsedilen; lokasyon, malzeme kalitesi, dekorasyon bedeli, klinik metrekaresi gibi detaylar bilinmelidir. Kliniğin ilgi çekebilmesi için şehir merkezinde ya da şehir merkezine yakın semtlerde olması oldukça önemlidir.

Diş kliniğinin lokasyonu kadar diş kliniği tasarımı da büyük bir öneme sahiptir. Hastalar, gittikleri diş kliniğinde kendilerini huzurlu ve rahatlamış hissetmek isterler. Diş muayene koltuğu fobisini unutturacak ferah bir tasarım, kişilerin korku duygularını da en aza indirgeyecektir. Bu detaylara ek olarak hekimlerin hastalara yaklaşımları da büyük ölçüde etkilidir.

İstanbul Dental Care ile Ağız ve Diş Sağlığınız Güvende!
İstanbul Dental Care, 2008 yılının başında hizmet vermeye başlamış bir diş kliniğidir. Günümüzde de pandemi şartlarına uygun olarak çalışmalarını başarılı bir şekilde sürdürmektedir. Kuronlardan laminalara, laminalardan implantlara kadar hemen her estetik ve medikal diş tedavilerini içeren bir repertuara sahiptir. Endodonti, Periodontoloji, Pedodonti ve Ortodonti gibi farklı alanlarda uzmanlaşmış hekimleriyle tüm tedavi türlerinde başarılı bir yaklaşım sergilemektedir.

İstanbul Dental Care misyonu, pandemi sürecinde hastaların güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde gereken desteği sağlamak, istek ve arzularını yerine getirmek ve gerekli tedavileri en steril şekilde uygulayabilmektir. İDC ailesinin vizyonu ise, Türkiye’de faaliyet gösteren klinikler arasında en bilinen olmayı başarmak ve bu başarıyı uluslararası seviyeye çıkarabilmektir.

İstanbul Dental Care kliniğinde tüm diş ve diş eti hastalıklarına dair tedaviler aktif olarak uygulanmaktadır. İDC’yi tercih eden hastaların en çok; lamina porselen, implant, zirkonyum kaplama, invisaling ve diş beyazlatma işlemlerine rağbet gösterdiği bilinmektedir. Özellikle lamina porselenler ve zirkon kaplamalar yabancı hastaların en çok tercih ettiği tedavi seçeneklerinden biridir.

Bu tedavilere daha çok rağbet edilmesinin asıl sebebi, laboratuvarın ve kullanılan malzemelerin kalitesidir. İDC laboratuvarının sahip olduğu materyaller ve bu laboratuvarda kullanılan malzemelerin kalitesi, tedavilerde de üstün başarı elde edilmesini sağlamaktadır. Dolayısıyla bu başarı da, hastaların tedavi yöntemlerine olan rağbetini artırmaktadır.

Herkes, hayalindeki beyaz diş görünümüne kavuşmayı arzu eder. Bu tedavi yöntemlerinin daha çok tercih edilmesinin bir diğer nedeni de, hastaların hayalindeki beyaz ve sağlıklı diş görünümüne sahip olmaları için en iyi çözüm olmalarıdır. Uygulanan bu tedaviler sonucunda istenilen diş görünümüne 5 gün içerisinde kavuşmak mümkündür.

Doğru Beslenmenin Diş Sağlığına Faydaları Nelerdir?
Uzmanlar, sağlıklı dişlere sahip olmak için zararlı besinler uzak durulması gerektiği konusunda uyarmaktadır. Kola, gazoz gibi asitli gıdaların yanı sıra şekerli ve yapışkan besinler de tüketilmemelidir. Diş fırçalama imkanının olmadığı zamanlarda elma gibi diş etlerini de temizleyecek besinler tüketilmelidir. Diş fırçalamanın mümkün olmadığı ortamlarda, ağız suyla gargara yapılmalıdır. Şekerli gıdaların tüketilmesinin ardından peynir gibi çürükleri önleme etkisi olan besinler tüketilmelidir.  

Uzmanlar, diş ve diş etlerinin sağlıklı olabilmesi için protein ağırlıklı beslenmenin önemli olduğunu belirtmektedir. Vücudun temel yapı taşı olan proteinler, sağlıklı dişlerin korunması için ve dişlerin gelişme aşamasında önemli olduğunu söylemektedir. Örneğin; peynir tüketmenin dişlerde çürük oluşumuna engel olduğu bilinmektedir. Protein yönünden de zengin olan peynir, dişleri temizleyici bir etkiye de sahiptir.

Yapılan araştırmalara göre yer fıstığının da içerisinde bulunan fosfat sayesinde dişler için faydalı olduğu bilinmektedir. Uzmanlar ekmek tüketiminde de beyaz undan hazırlanan ekmekler yerine esmer ekmek tüketimine öncelik verilmesini tavsiye etmektedir. Uzmanlar, ağız ve diş sağlığının iyi olmasının beslenmeyle yakından ilgili olduğuna vurgu yapmaktadır. Sağlıklı beslenme alışkanlığı, dişlerin de sağlıklı olması için önemli bir etkendir.

Sert kabuklu meyve ve sebze tüketiminde, besinlerin küçük parçalara bölünerek tüketilmesine özen gösterilmelidir. Çünkü sert kabuklar diş minelerine zarar verdiği için dişlerin kırılmasına sebep olabilir. Hassas dişleri olanlar özellikle bu detaya çok dikkat etmelidir. Besinler küçük parçalar haline getirilmeli ve dişler çok zorlanmadan çiğnenmelidir. Fındık, ceviz, kabuklu fıstık gibi besinler bu kategoride yer almaktadır.

Şekerli, sert şekerli abur cuburların yanı sıra cips gibi paketli abur cuburların tüketimi de sınırlandırılmalıdır. Tüketilmesi halinde de hemen dişlerin fırçalanmasına özen gösterilmelidir. Uzmanlar diş kaybı riskinin artmasını, besin değeri düşük olan besinlerin tüketilmesiyle bağlantılı olduğuna dikkat çekmektedir. Kalsiyum ve fosfor açısından zengin olan besinlerin tüketimine öncelik verilmesine dikkat edilmelidir.

Beslenme alışkanlıklarının değişmesi ağız ve diş sağlığı sorunlarının da artmasına sebep olmaktadır. Fast food beslenmek, sıklıkla çay ve kahve tüketmek, düzensiz olarak beslenmek ağızdaki bakteri oranını artıracağı için diş çürüklerinin de artmasına sebep olmaktadır. Besin değeri düşük olan gıdaların tüketilmesi de aynı şekilde dişlerin çürümesine sebep olmaktadır. Dişlere yapışan abur cubur gıdaların tüketilmesinin ardından dişlerin temizlenmesi, diş problemlerinin artmasında önemli rol oynamaktadır.
Kalsiyum değeri yüksek olan süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi diş sağlığı için oldukça önemlidir. Peynir de süt ürünü olduğu için uzmanlar diş sağlığı için peynir tüketiminin önemine de vurgu yapmaktadır. İçeriğinde kalsiyum, protein ve B2 vitaminleri bulunur. Kolay bir sindirime sahiptir. İçerisinde fosfor da bulunması yönünden kemik ve diş sağlığı için oldukça önemlidir. Sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlığı, kişilerin diş sağlığı için hayati bir öneme sahiptir.